Yaşanabilecek hikayelerin, ihtimallerin tüm kombinasyonları neden bu cümleyi kurmayı geçersiz kılarak zaten yaşanmadı?
Sonsuza alınan limit bir zaman anlaşılır bir sonuca yakınsayacak mı?
Neden bildiklerimi unuttuktan sonra daha zengin hatırlayıp bilincimi yükseltmek, neden kaybolup kendimi farklı bir yerde bulmak durumundayım?
Neden istediklerim için tüm enerjimi tüketip, vazgeçtikten sonra istediklerimden tahayyül edemeyeceğim kadar daha iyi şeylerle karşılaşıp şaşırmak, direksiyon başında akışın farkında kalarak en fazla bilmediğimi bilebilirimi kabullenmek durumundayım?
Kendinle oynadığın, monolog kurarken diyaloglar, diyalog kurarken monologlar kurduğun, hem tek kişilik hem çok kişilik bir köşe kapmaca oyunu mu bu? Yetişkinlikteki gelişim, dönüşüm pendulumundaki acıyla örülü salınım çocukluktaki tahterevalli oyunda olduğu gibi keyifle yaşanabilir mi?
Kaderimi istediğim yol tekse neden yoldan çıkarma potansiyeli yüksek, aşmak durumunda olduğum bu kadar fazla dikkat dağıtıcı engel var? Varmak istediği yer belli ve gidebileceği tek yol ileri olan Mario'dan kaplumbağalar ne istemekte? Mario'nun tez canlılığına karşı kendi ağırlıklarını mı dikte etmekte veya Mario hızını yavaşlatan engellere karşı tepki mi vermekte? (Biri beni durdursun) Kaplumbağalar prensesin Mario'nun sevgisini test ettiği gölgeleri mi? Ne kadar istiyorsun? Benim için tüm gücünü verebilir misin? Neden ayrılıksız birlikte kalamadılar? Hiç tanışmamışlar mıydı? O halde prenses kimi beklemekte? Mario kime gittiğini zannetmekte? Prenses kurtarılma taklidi mi yapıyor? Mario kurtarma zorlantısıyla kendini kendinden mi kurtarıyor? Kahraman prensesi hak ettiğini hissetmek için aşacağı engelleri kendi mi yaratıyor? Bir şey yapmadan her şey hak edilemez mi? Sevginin koşulu engelleri kendi yaratsa da günün sonunda prensesten koşulsuz sevgi istemiyor mu? Koşul koşulsuzluğa varabilir mi?
Neden her şey berrakken bulandı, sonra yeniden bulanacaksa neden şimdi berraklaşmasına çabalıyorum? Dönme dolap mide bulandırıcı. Kendi dairesinde dönen hamster wheel yerine bir spiralde yukarı doğru tırmanıyorsak son katta ne var? Possession filmindeki spiralden farklı olarak sonu mutlu biten ancak "bitmeyen" sürerli bir zirve var mı?
Neden her şey mükemmel başlayıp, değişime, dönüşüme, devinime gerek kalmayacak şekilde mükemmel kalmadı? Özneler neden bölünüp birleşmeye gerek duymayacak bir eksizliklikte tam olup öyle devam etmedi? Sessiz, kristal berraklığında derin bir deniz. Mükemmel bir deniz mutlaka ölü olmak zorunda mı? Ölmeden mükemmellik neye benzer? Ölümsüz canlı tamlık. Ölüdenizin canlı dalgaları yerin altında, görünmez olarak gürlüyor mudur? Denizi ölü sevenler, tercihen ölüdenize girenler ölü sevici mi?
Neden herkes altın çağında doğup, yeni bir doğuma gerek kalmadan hep öyle kalıp, sevdiği alanlarda verdikleri her bir sonraki eser onların bir öncekinden ne daha fazla ne daha eksik yeni masterpiece'i olmadı? Zaman ve mekanın hudutsuzluğuyla baş edemeyen hücreler, delirmemek için sigara gibi yavaş bir intiharla bilinçdışının gizlediği bilinçle ölümü ölümsüzlüğe tercih mi etti?
Uzun maraton nasıl kısa koşulur? Geçen zaman nasıl geçilir? Zamanın önü nasıl alınır? Zaman dalgasını arkaya alan sörf nasıl yapılır? Zaman nasıl ileriden geriye giderek ileriye yaşanır? (Psikanaliz sörfü?)
Neden güneşe yönelip suyunu çekmek gibi sade arzular dışında bir aksiyona ihtiyacı olmayan etik, olgun, bilge ruhlu bir çiçeğin ötesinde çok yönlü dürtülerle nereye gitmek istediğini bildiğini zannedip ordan oraya koşturan hayvanoğlu insana gerek duyuldu?
Çiçek olup olduğumuz yerde gözlerimizi seyredip birbirimizi koklayabilirdik.
Yeterli zenginliğimizle yetinebilirdik.
Az olan, azalan, zaman, umut ve inancımız mı, tükenen özümüz mü?
Yaşamak nasıl bir his?
Comments